Dikkat Etmeniz Gereken 8 Öğrenme ve Gelişim Trendi

Yayınlanan: 2023-09-23

Pandemiden bu yana işletmelerin faaliyetlerini yürütme biçiminde önemli bir değişiklik oldu. Kuruluşlar, işgücünün bir bölümünün hâlâ evden çalıştığı bir ortamda çalışan verimliliğini artırmanın pratik yollarını düşünmelidir. Yeni ve gelişmiş öğrenme ve gelişim (Öğrenme ve Geliştirme) programlarının başlatılması bunu sağlamanın bir yoludur.

Bu öğrenme ve geliştirme programlarındaki en büyük zorluk, sürekli değişen trendlere ve stratejilere ayak uydurabilmektir. Eğer diğerlerinden önde olmak istiyorsanız, programa oyunlaştırma eklemekten mikro öğrenmeye dayalı bir yolculuğa çıkmaya kadar dikkate almanız gereken çok şey var. Ama önce 2023'te ivme kazanan öğrenme ve geliştirme trendlerine bakalım.

1. Mikro öğrenme:

Mikro öğrenme, bilgiyi hızlı ve kolay tüketim için küçük, küçük parçalar halinde sunan pratik bir öğrenme yaklaşımıdır. Günümüzün hızlı tempolu kurumsal ortamında çalışanların uzun eğitim oturumlarına katılması zor olabilir. Mikro öğrenme ile bu konuyla kolayca ilgilenebilirsiniz.

Üstelik karmaşık eğitim materyalleri daha küçük derslere bölündüğünde öğrencilerin bu bilgileri kavraması ve akılda tutması daha kolay hale gelir. Ayrıca öğrencinin gereksinimlerine göre uyarlanmış içerik geliştirmenize olanak tanır. Üstelik daha kısa boyut ve format, bu materyallerin güncellenmesini kolaylaştırır.

2. Oyunlaştırma:

Öğrenme ve geliştirme programlarını oyunlaştırma eğilimi bir süredir ortalıkta dolaşıyor. Görünüşe göre bu trend önümüzdeki birkaç yıl boyunca da geçerli olmaya devam edecek. Oyunlaştırma, eğitim materyallerine oyun benzeri öğeler eklemenize olanak tanıyarak bunu öğrenciler için daha heyecanlı ve ilgi çekici hale getirir. Öğrencilerin eğitim sürecine aktif katılımını teşvik eder.

Oyunlaştırma genellikle skor tabloları, puanlar, zorluklar ve rozetler gibi unsurları içerir. Bu eğitim yaklaşımı, çalışanlar için öğrenmeyi daha heyecanlı hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu yaklaşım aynı zamanda öğrencilere eğitim oturumu boyunca rehberlik etmek için hikaye anlatımını da kullanır. Ayrıca bu öğrenme yaklaşımının rekabetçi doğası, çalışanların öğrenme sürecine daha fazla dahil olmalarını teşvik etmektedir.

3. Mobil Öğrenme:

Mobil öğrenme, oyunlaştırma trendi gibi 2023 ve sonrasında da öğrenme ve geliştirme programları için geçerli olmaya devam edecek. Adından da anlaşılacağı gibi bu öğrenme yaklaşımı, eğitim materyallerini tabletler ve akıllı telefonlar gibi mobil cihazlar aracılığıyla sunar. Bu yaklaşım, öğrenme ve geliştirme ortamına tanıdık gelse de, 2023'te şüphesiz ivme kazanıyor.

Mobil öğrenmenin daha iyi erişilebilirlik, kolaylık ve esneklik gibi birçok avantajı vardır. Bu öğrenme yaklaşımıyla çalışanlarınız hareket halindeyken eğitim içeriğine erişebilir, bu da bilginin daha iyi akılda tutulmasına ve uygulanmasına olanak tanır. Ayrıca etkileşimli modüller, podcast'ler ve videolar dahil olmak üzere çeşitli formatlarda mobil öğrenme materyalleri sunma seçeneğine de sahip olursunuz.

4. Kişiselleştirilmiş Öğrenme için Yapay Zeka ve Otomasyon:

Yapay zeka ve otomasyon, işletmelerin çalışma şeklini değiştiriyor ve bunların Öğrenme ve Geliştirme programları üzerindeki etkisi de oldukça açık. Yapay zeka ile çalışanlarınız için öğrenme deneyimini kişiselleştirmeniz çok daha kolay. Başka bir deyişle çalışanlar, kendi gereksinimlerine ve ilgi alanlarına uygun olarak hazırlanmış eğitim materyalleri alacaklardır.

Otomasyon ayrıca kuruluşların çalışan becerilerini değerlendirmesine ve iyileştirilmesi gereken alanları belirlemesine olanak tanır. Yapay zeka, öğrenme ve geliştirme profesyonellerinin katılımcılar için gerçekten kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri geliştirmeye odaklanmasına yardımcı olmanın yanı sıra, çalışanların geleceğin iş yeri için gerekli becerileri öğrenmesini ve kazanmasını da sağlayacak.

5. İşbirlikçi Öğrenme:

İşbirlikçi öğrenme uygulamaları öğrenme ve geliştirme programlarının sonuçlarını etkili bir şekilde geliştirmiştir. Bu, bu eğilimin çalışan eğitimi sahnesinde neden dalga yarattığını açıklıyor. Bu yaklaşım, çalışanları öğrenmek ve sorunları çözmek için birlikte çalışmaya teşvik eder. Bu sosyal öğrenme yaklaşımı daha iyi iletişimi, ekip çalışmasını ve bilgi paylaşımını geliştirmeye yardımcı olur.

Eşler arası mentorluk, grup projeleri ve çevrimiçi forumlar dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle işbirlikçi öğrenmeyi kolaylaştırabilirsiniz. Bu öğrenme yaklaşımı, kuruluş içinde çalışanların katılımını ve elde tutulmasını artırabilecek bir eğitim kültürü oluşturmayı amaçlamaktadır. Ayrıca çalışanların meslektaşlarıyla daha iyi ilişkiler kurmalarına olanak tanır.

6. Sürükleyici Öğrenme:

Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) teknolojilerinin ortaya çıkışı öğrenme ve geliştirme alanında devrim yaratıyor ve bu trend zamanla daha fazla popülerlik kazanacak. Şirketler, simüle edilmiş bir ortamda gerçek hayattan senaryolar yaratarak çalışanları için kapsamlı bir öğrenme deneyimi yaratmak amacıyla bu gelişen teknolojileri kullanıyor.

Sürükleyici öğrenme yaklaşımı, kullanıcı deneyimini geliştirmek için veri bilimini, gelişmiş öğrenme tekniklerini ve mekansal tasarımı kullanır. VR ve AR teknolojileri, öğrencilerin gerçek dünya sorunlarını güvenli, sürükleyici bir ortamda sıfır dikkat dağıtmayla çözmelerine olanak tanıyan gerçek dünya simülasyonları oluşturmanıza olanak tanır. Ayrıca çalışanların öğrenme deneyimini daha keyifli hale getiren etkileşimli unsurlar da sunar.

7. Eşitlik ve Katılıma Daha Fazla Vurgu:

Çeşitlilik ve katılım, tüm sektörlerde sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmada çok önemlidir. Çalışan eğitim programlarınızın aynı zamanda eşitliği ve katılımı vurgulaması gerekir. Kuruluştaki farklı deneyimleri yansıtan kişiselleştirilmiş eğitim materyalleri sunmak, çalışanlar için kapsayıcı bir ortamın geliştirilmesine yardımcı olur.

İşverenler, çalışanlardan geri bildirim almak amacıyla odak grupları, azınlıklar veya anketler için özel olarak tasarlanmış segmentleri dahil edebilir. Ayrıca çalışanların eşitliğe dayalı davranışları teşvik etmeleri için bir eylem çağrısı da içerebilirler. Çalışan eğitimine yönelik bu yaklaşım, işverenlerin ekip üyeleri arasında işbirliğini teşvik ederken her bireyin benzersiz bakış açısına değer veren bir kültür yaratmasına olanak tanıyacaktır.

8. Sosyal Becerileri Geliştirmeye Artan Odaklanma:

Çalışanlar arasında belirli sosyal becerilere duyulan ihtiyaç her zaman geçerli olacaktır. Bu nedenle, çalışanlar için bir Öğrenme ve Geliştirme programı tasarlarken, programın çalışanların temel sosyal becerilerini geliştirmelerine olanak sağladığından emin olmanız gerekir. Şirketler her zaman çalışma alanının değişen gereksinimlerine uyum sağlayabilecek ve yeni şeyleri hızla öğrenebilecek yetenekli çalışanlar arar.

Sosyal beceriler, problem çözme ve eleştirel düşünmeden aktif dinleme ve işbirliği becerilerine kadar birçok yeteneği içerir. Bir adım önde olmak için kurumsal ihtiyaçlara göre daha kişiselleştirilmiş eğitim programları tasarlamanız ve teoriden ziyade pratik uygulamalara odaklanmanız gerekir.

Çözüm

Örgütsel çalışmanın doğası geliştikçe, işverenlerin tüm çalışanlara sürekli öğrenme fırsatları sunma ihtiyacı giderek artıyor. Bu, ekip üyelerinin bilgi ve becerilerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda üretkenliklerini de büyük ölçüde artırmalarına olanak tanıyor. Çalışanlarınızın %100'lerini vermelerini ve rekabetçi kalmalarını istiyorsanız yukarıda bahsettiğimiz trendleri henüz vakit varken benimsemelisiniz.